Nefsin Yapısı
16.04.2014 23:31
Nefsin Yapısı
İnsan nefsi, başlangıçta şeytanın bir sığınağıdır. Kişinin nefsi %100 afetlerle doludur. Bütün talepleri Allah'ın yasak ettiği taleplerdir.
Allah neyin yapılmasını emretmişse onu istemez, Allah neyi yasak etmişse onu da yapmak ister.
Şeytanlar cin taifesindendir. Şeytanların başında bulunan şeytan, şeytanları istediği istikamette kullanabilme vasfındadır. Herkesin etrafında mutlaka en az bir tane şeytan vardır ve devamlı olarak o insanı negatif istikamette örgütlemeye çalışır.
Şeytan, insanların hepsini kendisiyle beraber cehenneme gitmesini ister. Şeytanın gideceği yer cehennemin en alt katı olan esfeli sâfilîndir. Bunu bildiği içinde "Ne kadar çok insanı kendimle beraber cehenneme götürürsem, o kadar memnun olurum." der ve şeytanî nefsini tatmin eder.
Rabbimiz ;Yeryüzünde ikâme eden Âdemoğlunun nefsinin, Rabbimize verdiği misaka (yemine) uygun bir şekilde tezkiye, terbiye ve tasfiye etmediği ve iblise tâbi olduğu sürece, cehennemle cezalanacağını açıklıyor.
Şeytanın gayreti kendisi ile beraber bütün insanların cehenneme girmesidir.Fakat Allah'ın koruması altına giren insanlar için bunu başarabilmesi mümkün değildir.
Allahû Tealâ, kişinin ruhunu Kendisine ulaştırmayı dilediğini gördüğü zaman Allah'ın koruyucu şemsiyesinin altına alıyor.Kişinin ruhu Allah'a ulaşıncaya kadar bu koruma devam eder Ruhun Allah'a doğru yaptığı yolculuk, kişinin mürşidine tâbiiyetinden sonra yaklaşık her ay bir gök katını aşarak 7-8 aylık bir süreçte 7 gök katını aşmasıyla gerçekleşir. Bu dönemde zikir en öndedir.
Allahû Tealâ herkes için mutlaka bir mürşit tayin etmiştir. Eğer insanlar hacet namazını kılıp Allahû Tealâ'dan sorarlarsa; mutlaka mürşidlerine ulaşırlar.
2 / BAKARA - 45: Vesteînû bis sabri ves salât(sâlâti), ve innehâ le kebîretun illâ alel hâşiîn(hâşiîne).
(Allah'tan) sabırla ve namazla istiane (özel yardım) isteyin. Ve muhakkak ki o (hacet namazı ile Allah'a ulaştıracak mürşidini sormak), huşû sahibi olanlardan başkasına elbette ağır gelir
Öyleyse kim Allah'a ulaşmayı dilerse Allah onun ruhunu Kendisine ulaştırır. Allahû Tealâ Şûrâ Suresinde şöyle buyuruyor:
42/ŞÛRÂ-13: Şerea lekum mined dîni mâ vassâ bihî nûhan vellezî evhaynâ ileyke ve mâ vassaynâ bihî ibrâhîme ve mûsâ ve îsâ, en ekîmûd dîne ve lâ teteferrekû fîh(fîhi), kebure alel muşrikîne mâ ted’ûhum ileyh(ileyhi), allâhu yectebî ileyhi men yeşâu ve yehdî ileyhi men yunîb(yunîbu).
(Allah) dînde, onunla Hz. Nuh'a vasiyet ettiği (farz kıldığı) şeyi (şeriati); “Dîni ikame edin (ayakta, hayatta tutun) ve onda (dînde) fırkalara ayrılmayın.” diye Hz. İbrâhîm'e, Hz. Musa'ya ve Hz. İsa'ya vasiyet ettiğimiz şeyi Sana da vahyederek, size de şeriat kıldı. Senin onları, kendisine çağırdığın şey (Allah'a ulaşmayı dileme) müşriklere zor geldi. Allah, dilediğini Kendisine seçer ve O'na yöneleni, Kendisine ulaştırır (ruhunu hayatta iken Kendisine ulaştırır).
Allahû Tealâ, insanların % 95'den fazlasını seçer. Allah'ın seçmedikleri sadece kendileri Allah’ın yoluna girmedikleri gibi başka insanları da Allah'ın yolundan koparmaya çalışan şeytanın dostlarıdır.